Küresel ekonominin dinamikleri doğrultusunda, sınır ötesi hizmet sunumu giderek artmakta ve birçok yabancı uzman, danışman, mühendis veya serbest çalışan Türkiye’de çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu hizmetlerin vergisel durumu ise, hem hizmeti sunan kişi ya da kuruluşlar hem de hizmetten faydalanan Türkiye’deki şirketler için önem arz etmektedir. Bu noktada çifte vergilendirme riski gündeme gelir; çünkü aynı gelir hem Türkiye’de hem de kişinin mukim olduğu ülkede vergilendirilme ihtimali doğar.
Çünkü aynı gelir kaleminin hem hizmetin verildiği ülkede (örneğin Türkiye), hem de hizmeti sunan kişinin mukim olduğu ülkede vergilendirilmesi durumu, çifte vergilendirme sorununu ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunun önüne geçmek amacıyla devletler arasında “Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları” imzalanmaktadır.
Türkiye’nin Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Kapsamındaki Yaklaşımı
Türkiye bugüne kadar 80’i aşkın ülke ile Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması akdetmiştir. Bu anlaşmalar, genellikle Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) modeli çerçevesinde düzenlenmekte olup, özellikle serbest meslek kazançları gibi karmaşık alanlara ilişkin hükümler içermektedir.
Ancak geçmişte uygulamada çeşitli tereddütler yaşanmış; özellikle serbest meslek kazançlarının Türkiye’de vergilendirilip vergilendirilemeyeceği ve bu gelirler üzerinden vergi kesintisi (stopaj) yapılıp yapılmayacağı konusu netliğe kavuşmamıştır. Bu belirsizlikleri ortadan kaldırmak amacıyla 26 Eylül 2017 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan “4 Seri No’lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Genel Tebliği”, uygulamaya yön veren önemli bir rehber niteliği taşımaktadır.
Çifte Vergilendirme Kapsamında Serbest Meslek Kazançlarının Vergilendirilmesi
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları’na göre, bir yabancı kişi ya da kurumun Türkiye’de elde ettiği serbest meslek gelirinin vergilendirilebilmesi için aşağıdaki iki şarttan en az birinin sağlanması gerekmektedir:
- Türkiye’de sabit bir iş yerinin veya faaliyetin bulunması
- 12 aylık bir dönem içinde Türkiye’de toplamda 183 gün veya daha fazla fiziken bulunulması
Bu kriterlerden biri gerçekleşirse, Türkiye’nin vergileme hakkı doğmakta; hizmetin kapsamı, süresi ve icra şekli doğrudan vergisel sonuçlar doğurmaktadır.
Çifte Vergilendirme Açısından Türkiye’de Kalma Süresi Nasıl Hesaplanır?
Geçmişte uygulamada, birden fazla çalışanın Türkiye’de kısa sürelerle bulunması durumunda kişi sayısı ile gün çarpılarak toplam süre hesaplanıyordu. Örneğin, 4 kişi 50 gün kalırsa 200 gün sayılıyor, böylece 183 gün eşiği aşılmış sayılıyordu.
Ancak OECD standartlarına göre yalnızca fiziki olarak Türkiye’de kalınan günler esas alınmalıdır. 4 Seri No’lu Tebliğ ile birlikte bu konuya açıklık getirilmiş ve artık sadece gerçek kalış süresi dikkate alınmaktadır.
Ayrıca, şu günler de kalış süresine dahil edilir:
- Varış ve ayrılış günleri
- Cumartesi ve Pazar günleri
- Ulusal bayramlar ve resmi tatiller
- Faaliyetten önceki ya da sonraki hazırlık günleri
- Tatil amaçlı geçirilen günler (örneğin faaliyetten sonra yapılan kısa tatiller)
Transit geçiş günleri ise hesaba dahil edilmez.
Çifte Vergilendirme Durumunda Türkiye’de Hizmet Sunumunda Stopaj Zorunlu mu?
Eskiden, hizmet Türkiye’de sunuluyorsa bu hizmet karşılığında yapılan her ödemenin vergi kesintisine tabi tutulması zorunluydu. Ancak bu yaklaşım, uygulamada hem zaman kaybına hem de gereksiz vergi iadesi süreçlerine neden olmaktaydı.
4 Seri No’lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Genel Tebliği ile birlikte, aşağıdaki durumlarda vergi kesintisi yapılmaması gerektiği açıkça belirtilmiştir:
- Hizmet Türkiye’de icra edilmiyorsa
- Hizmet bir gayrimaddi hak teşkil etmiyorsa
- Hizmet Türkiye’de sunulsa bile ilgili Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’na göre Türkiye’nin vergilendirme hakkı yoksa
Bu durumların varlığı halinde artık vergi kesintisi yapılması zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Ancak stopaj yapılmaması için belirli belgelerin hazırlanması gerekmektedir.
Vergi Kesintisi Yapılmayan Durumlarda Belge Yükümlülüğü
Tebliğe göre, hizmet Türkiye’de sunulmuş fakat yukarıdaki koşullardan dolayı vergi kesintisi yapılmayacaksa şu belgelerin düzenlenmesi gereklidir:
- 1 No.lu Form: Hizmeti sunan yabancı kişi veya kurum tarafından hazırlanır, mukimlik belgesi ile birlikte hizmet başlamadan önce Türkiye’deki alıcıya sunulur.
- 2 No.lu Form: Türkiye’deki hizmet alıcısı tarafından hazırlanır ve ödeme öncesinde vergi dairesine iletilir.
Bu belgeler sunulmadan ödeme yapılırsa, daha sonra bir vergi incelemesinde stopaj yapılmadığı için ceza ve faiz riskiyle karşı karşıya kalınabilir.
Ayrıca, önceden stopaj yapılmış fakat sonradan vergilendirme hakkının Türkiye’ye ait olmadığı tespit edilmişse, 3 No.lu Form doldurularak iade talebinde bulunulabilir.
Uygulamanın İş Dünyası Açısından Önemi
Bu düzenlemeler sadece vergisel yükümlülükleri değil, aynı zamanda şirketlerin operasyonel süreçlerini de doğrudan etkiler:
- Yabancı danışmanlık veya mühendislik firmaları, Türkiye’deki hizmetlerinin vergisel boyutunu daha net planlayabilir.
- Türkiye’deki şirketler, artık her yabancı hizmet alımında otomatik olarak vergi kesintisi yapmak zorunda olmadıklarını bilerek, belgeleri uygun şekilde hazırlayabilir.
- Muhasebeci ve mali müşavirler, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları kapsamında mükelleflerini doğru yönlendirerek cezai risklerden korunmasını sağlar.
Sonuç
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları kapsamında serbest meslek kazançlarının Türkiye’de vergilendirilmesine ilişkin 4 Seri No’lu Genel Tebliğ, uygulamada birçok belirsizliği ortadan kaldırmış, uluslararası standartlarla uyumlu ve öngörülebilir bir yapı oluşturmuştur.
Yabancı kişi veya kurumların Türkiye’de sunduğu hizmetler nedeniyle stopaj yapılıp yapılmayacağı mutlaka analiz edilmeli, ilgili formlar süresi içinde hazırlanmalı ve gerekirse profesyonel danışmanlık alınmalıdır. Aksi takdirde, Türkiye’deki hizmetten yararlanan şirket, vergi ziyaı nedeniyle doğrudan sorumlu tutulabilir.
📌 Çifte vergilendirme ile ilgili konuların yanı sıra, geçici vergi kesintilerinin beyanname üzerinden mahsup edilebilmesi için uyulması gereken süre sınırlarıyla da ilgileniyorsanız, bu rehberimize göz atmanızı öneririz.
Kaynakça
- Türkiye Cumhuriyeti Gelir İdaresi Başkanlığı. “Türkiye’nin Sonuçlandırdığı Vergi Anlaşmaları Listesi”. https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/uluslararasimevzuat/Turkiyenin_Sonuclandirdigi_Vergi_Anlasmalari_Listesi.pdf
- Resmî Gazete, 26 Eylül 2017 Tarihli ve 30192 Sayılı Tebliğ: 4 Seri No’lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Genel Tebliği. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/09/20170926-13.htm
- ÇİÇEN, Ali – SERDAROĞLU ERBİL, Nuray. “Çifte Vergilendirmeyi Önleme Yöntemleri ve Temettü, Faiz, Gayrimaddi Hak Bedeli Kapsamında Vergi Anlaşmalarında Korumalı Mahsup”. Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 362, Ekim 2011.
- Maliye Hesap Uzmanları Derneği. Beyanname Düzenleme Kılavuzu II – Kurumlar Vergisi Kanunu, İstanbul, 2016, s.508.