Vergi Avantajları Açısından Personele Yapılan Yurt İçi ve Yurt Dışı Eğitim Harcamaları

Şirketlerin çalışanlarına sağladığı yüksek lisans, doktora ve dil eğitimi destekleri vergisel açıdan nasıl değerlendirilir? Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. ve 28. maddeleri çerçevesinde yurt içi ve yurt dışı eğitim harcamalarının ücret sayılıp sayılmadığına dair tüm detaylar bu yazıda.

Giriş

Personele yapılan eğitim harcamaları, günümüzde şirketlerin en önemli insan kaynağı yatırımlarından biri haline gelmiştir. Yüksek lisans, doktora ve yabancı dil gibi eğitim destekleriyle çalışanların gelişimine katkı sağlanırken, bu harcamaların vergi karşısındaki durumu da önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Peki, işletmelerin personeline sağladığı bu eğitim desteklerinin vergi karşısındaki durumu nedir? Özellikle personele yapılan eğitim harcamaları, Gelir Vergisi Kanunu (GVK) kapsamında ücret sayılır mı? Yurt içi ve yurt dışı ayrımı vergisel açıdan nasıl değerlendirilmelidir?

Bu yazımızda, GVK’nın 61. ve 28. maddeleri çerçevesinde konuyu detaylıca ele alacak, idarenin özelgeleri ışığında mevcut uygulamayı ve eleştirileri paylaşacağız.

Ücret Kavramı ve Vergisel Boyutu

GVK’nın 61. maddesine göre ücret; işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para, ayın ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin adı ne olursa olsun – ister prim, ister huzur hakkı, ister eğitim desteği – bu faydalar ücret kapsamına girer.

Ücretin tanımının geniş tutulması, eğitim gibi çalışana sağlanan sosyal yardımların da vergilendirme kapsamına girmesine neden olabilir. Ancak bazı durumlarda GVK 28. madde kapsamında bu tür ödemeler için istisna uygulanması mümkündür.

GVK 28. Madde ve Eğitim Harcamalarına Getirilen İstisna

GVK’nın 28. maddesi, tahsil ve tatbikat giderleri karşılığı yapılan bazı ödemeleri gelir vergisinden istisna tutmaktadır. Özellikle yurt dışı eğitim veya staj için yapılan ödemeler ve öğrencilere Türkiye’de tahsil için verilen gider karşılıkları bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrım vardır:

  • Yurt dışında eğitim gören personele yapılan ödemeler, istisna kapsamında değerlendirilebilmektedir.
  • Yurt içinde eğitim alan personel için yapılan harcamalar ise çoğu zaman ücret kabul edilmekte ve vergiye tabi tutulmaktadır.

Personele Yapılan Eğitim Harcamalarının Vergisel Değerlendirmesi

1. İdarenin Personele Yapılan Eğitim Harcamalarına Yaklaşımı

  • 08.05.2003 tarihli özelge: Türkiye’deki dil kursu harcamalarının memur konumundaki personele sağlanması halinde ücret kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
  • 25.07.2011 tarihli özelge: Yurt dışındaki eğitime ilişkin giderlerin istisna kapsamında değerlendirileceğini ifade etmiştir.
  • 04.08.2017 tarihli özelge: Şirket ortağı ve çalışanı olan bir kişinin İngiltere’de aldığı eğitimin ücret sayılması gerektiğini ve istisnadan yararlanamayacağını belirtmiştir.

Bu özelgelerden anlaşıldığı üzere, idare yurt dışı eğitim desteğini belirli koşullarda istisna kapsamına alırken, yurt içindeki eğitim desteklerini çoğunlukla ücret olarak değerlendirmektedir. Özellikle şirket ortaklarının yararlandığı eğitim destekleri ise daha katı bir şekilde değerlendirilmiştir.

2. Mevzuatın Eleştirisi ve Değerlendirme

GVK 28. maddede yapılan ayrım – yurt dışı desteklerin istisna olup, yurt içi desteklerin kapsam dışı bırakılması – günümüz şartlarıyla uyumlu değildir. Çünkü artık Türkiye’de uluslararası standartlarda eğitim veren birçok özel üniversite mevcuttur.

Ayrıca şirket ortaklarının ücretli çalışan olarak eğitim desteğinden yararlanamaması, kanun lafzında açıkça belirtilmemesine rağmen idare tarafından bu şekilde yorumlanmaktadır. Oysa, transfer fiyatlandırması kurallarına uygun olmak kaydıyla, ortaklara sağlanan eğitim desteği de şirket için faydalı olabilir ve vergisel anlamda istisna kapsamında değerlendirilebilmelidir.

Sonuç ve Öneriler

Personele yapılan eğitim harcamaları, işletmelerin en stratejik yatırımlarından biridir. Ancak yasal düzenlemelerdeki belirsizlik ve idarenin istikrarsız yaklaşımları, bu harcamaların vergilendirilmesinde sorunlara yol açmaktadır.

Özetle:

  • Yurt dışı eğitim harcamaları, belirli koşullarda GVK 28. madde kapsamında istisna olabilir.
  • Yurt içi eğitim harcamaları, çoğu zaman ücret olarak değerlendirilmekte ve vergilendirilmektedir.
  • Şirket ortakları, ücretli çalışan sıfatıyla aynı şartlarda eğitim desteğinden yararlanabilmelidir.

Bu bağlamda, şirket faaliyet konusu ile doğrudan ilişkili ve transfer fiyatlandırması ilkesine uygun eğitim harcamalarının, şirket ortakları için de GVK 28. madde kapsamında açıkça istisna olarak düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu sayede hem uygulama birliği sağlanır hem de eğitim yatırımları daha kapsayıcı hale gelir.

Ayrıca GVK 28. madde, günümüz koşullarına uygun olarak yeniden düzenlenmeli ve yurt içi eğitim destekleri de istisna kapsamına alınmalıdır. Bu sadece işletmelerin gelişimine değil, aynı zamanda dövizin yurt içinde kalmasına da katkı sağlayacaktır.

Konuyla İlgili Daha Fazla Bilgi Edinin